Eklemlerin yıpranması, eskimesi ve yapısının bozulması manasına gelen kireçlenme, çoklukla doğal yaşlanmanın bir sonucu. Bu yüzden hastalığın ekseriyetle yaşlıları etkilediğini hatırlatan Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, “Ancak nadiren de olsa romatizma, travma yahut enfeksiyon üzere eklemi bozabilecek faktörler nedeniyle daha erken yaşlarda da görülebiliyor. Eklem hareketlerinde azalma, kısıtlılık, ağrı, şişlik, bacaklarda aksama, ellerde kavrama ve taşıma fonksiyonlarındaki bozulma kireçlenmenin en sık karşılaşılan belirtileri ortasında yer alıyor” dedi.
Yaşlılığa bağlı kireçlenmelerde bedendeki tüm eklemler bu durumdan etkilense de kireçlenme en sık diz, kalça, omurga ve omuz eklemlerinde bozulmalara neden oluyor. Hafif ve orta evrelerdeki olaylarda kilo vermenin ve aktivite azaltmanın kireçlenme için değerli tedavi metotlarından olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, “Kesinliği şimdi ispatlı olmasa da ailesinde kireçlenme hikayesi bulunanların bu hastalığa daha yatkın olduğu düşünülüyor. Bu nedenle risk altındaki şahısların ülkü kilolarını muhafazaları ve zorlayıcı faaliyetlerden kaçınarak yaşlarına uygun fizikî aktiviteleri hayatlarına dahil etmeleri tavsiye ediliyor” diye konuştu.
Ekleme binen yük azaltılmalı
Kireçlenmenin düzeyine, hastada oluşturduğu şikayetlere ve hasta hikayesine nazaran tedavinin sıralı bir formda planlanması gerektiğini vurgulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, “Hafif ve orta evrelerdeki kireçlenmelerde ameliyat dışı tedaviler ön planda iken, eklem bozukluğunun ilerlediği ve hastada bariz işlevsel kısıtlılığın olduğu ağır evrelerde cerrahi tedaviler ön plana çıkıyor. Ameliyat dışı tedavilerde ekleme binen yükü azaltmak birincil öncelik. Bu nedenle fazla kilonun verilmesi ve zorlayıcı fizikî aktivitenin azaltılması çok değerli. Bunun yanı sıra ağrıyı azaltmak için ağrı kesici ve antienflamatuvar ilaçlardan da faydalanılabilir. Fizik tedavi ise hem ameliyat dışı hem de ameliyat ile ilgili tedavilerde çok değerli bir role sahip. Kas gücünün artırılması ve eklem hareketinin korunması fizik tedavi yardımı ile sağlanabilir” dedi.
Biyorejeneratif tedaviler popülerleşti
Kireçlenme oluşumunun yavaşlatılması ve eklemlerde düzgünleşme kapasitesinin hızlandırılması için son vakitlerde biyorejeneratif tedavilerin popülerleştiğini lisana getiren Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, “Bu tedavi metotları çoklukla eklem içine uygulanan çeşitli enjeksiyonlardan oluşuyor. Son periyotta gündeme gelen tedaviler; hiyalüronik asit enjeksiyonu yani eklem içi kayganlığı artıran jel tedavisi, plazma enjeksiyonu yani hastanın kendi kan plazmasının sorunlu ekleme enjekte edilmesi ve kök hücre enjeksiyonu yani hastanın yağ dokusu yahut kemik iliğindeki kök hücrelerin toplanarak enjeksiyon ile eklemin içine verilmesi olarak üç başlık altında incelenebilir” halinde konuştu.
Cerrahi sonrası 6 haftada güzelleşme mümkün
Ameliyat dışı tedavilerin işe yaramadığı ve hastalığın ilerlediği durumlarda kireçlenen eklemde protez ile yüzey değiştirilmesi ameliyatlarının yapılabildiğini belirten Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, “Diz, kalça ve omuz protezleri uygulamaları ortopedide standart tedavi sistemleridir. Hasta, ameliyat sonrası bir iki gün içinde ayağa kaldırılarak yürüteç ile yürütülür gerisinden özel rehabilitasyon programına başlatılır. Hastanın cerrahi sonrası idman programını harfiyen uygulaması, fizik tedavi ile eklem hareketinin sağlanması ve genel takiplerinin yapılması ortalama 6 haftalık bir süreci kapsar. Bu mühlet sonunda hasta toplumsal hayata ve ameliyattan evvelki işlevsel kapasitesine kavuşabilir” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
