Hades’ten sonra piasa benzer oyunlarla dolsa da bence oyun yapımcıları, oyuncuların vermek istediği mesajı biraz yanlış anladılar. Hades’in hikâye kısmına taklit etmeye çalışan oynanışı kötü bolca oyun geldi, aksine oynanışı taklit etmeye çalışan bolca oyun da oldu. Bunların arasından kendi kimliğini koruyup, oynanış olarak da bocalamayan aklıma fazla oyun gelmiyor. Callisto Protocol’un dünyasında geçen Krafton’un yeni oyunu Redacted kesinlikle bunlardan biri.
Redacted’da Callisto Protocol’da da hatırlayacağımız Black Iron Prison’dan kaçmaya çalışan güvenlik görevlilerini canlandırıyoruz. Çoğul konuştum çünkü siz ilk defa kaçana kadar baya bir güvenlik görevlisini telef edeceksiniz. Oyunun genel yapısı Hades’e benziyor; Temizlediğiniz her alan sonunda farklı ödüllere açılan yollardan birini seçerek karakterinizi geliştirmeye çalışıyorsunuz. Eğer toplamda 4 bölümü geçip, diğer kaçanların da önüne geçebilirseniz Black Iron’dan uzaklaşmanız mümkün. Diğer kaçanlar dedim çünkü koca hapishane yıkılırken oradan kaçmaya çalışacak tek akıllı siz değilsiniz. Bazıları mahkûm, bazıları hapishane görevlisi çok sayıda kaçak da geride kalan tek kaçış poduna yetişmek için sizinle yarışıyor olacaklar.
[Redacted]’ın oyun döngüsünün önemli bir kısmını bu yarış oluşturuyor. Oyun tamamen açıldığında kendinizi toplamda 4 adet kaçakla yarışıyor bulacaksınız. Bölümleri bitirdikçe (ne kadar hızlı o kadar iyi) açılan hackler sayesinde onların önlerine engeller koyarak, yavaşlamalarını veya hasar almalarını sağlayabiliyorsunuz.
Örneğin onların odalarını dumana boğup 30 saniye boyunca durmalarını veya patlayıcı varillerle can kaybetmelerini sağlamak mümkün. Eğer bu kaçakları yakalarsanız, onları haklayıp önünüzü açmanız da mümkün hale geliyor. Siz nasıl düşmanlarınızın karşısına onları yavaşlatacak engeller çıkartabiliyorsanız onlar da girdiğinizi odaları modifiye edebiliyorlar. Düşmanların ölünce patlamaları veya imha edilmesi gereken bir bomba gibi bolca yaratıcı modifikasyon mevcut.
Oyunun dövüş mekanikleri büyük oranda Hades’i andırıyor; zırhlıyken saldırıları durdurulamayan düşmanlar oyundaki ana tehlike diyebilirim. Kullandığımız karakterlerin kendilerini savunmak için çok sayıda tekniği mevcut. Silah kullanmak haricinde Callisto Protocol’den hatırlayacağınız GRP ile manyetik dalgalarla düşmanları tuzaklara veya boşluğa itebilir veya önümüze gelene bir tekme modunda etrafınızda alan açabiliyorsunuz. Muhafızlar, sıçrarken hemen hemen herşeye karşı hasar görmez hale geliyorlar. Bunları tekme ve doğrudan saldırılarla birleştirince oynanış HADES’e göre çok daha hızlı hale geliyor. Daha da önemlisi oyunda sürekli olarak diğer Black Iron kaçaklarıyla yarıştığınız için her alanı mümkün olduğunca hızlı temizlemek büyük önem addediyor.
[Redacted] aksiyon olarak piyasadaki en iyi rougelike’lardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Hikâye kısmı diğer kaçaklar ve bizi yönlendiren gizemli sesler üzerinden ilerlese de benzer oyunlardaki gibi güçlü karakterler üzerinden ilerleyen bir olay örgüsü yok. Kaçakları dövüyor, onlar hakkında bilgiler topluyor ve sonunda kaçış podu şifreleriyle ilgili veriler kazanıyoruz. Bu kısım biraz daha ilginç ilerlese, oyun kendini oynatmasa bile (ki baya oynatıyor) “acaba şimdi ne olacak” kafasıyla baya ek tur döndürürdüm bu oyun dahilinde.
